Narsisizm, psikanalitik kuramın en değerli ve en yaratıcı kavramlarından biri olmasının yanısıra, belki de, en belirsiz ve en tartıĢmalı kavramlarından biridir de. Narsisizmin insan ruhsallığında tam olarak neye tekabül ettiğini belirlemek, narsisistik olanı olmayandan ayırt etmek zaman zaman oldukça güçleĢmektedir. Kavramın temsil ettiği gerçekliğe iliĢkin söz konusu belirsizlik geniĢ hacimli literatüre göz atıldığında kolayca fark edilir: Örneğin nesnesiz evre de narsisistiktir, nesne ile özdeĢleĢme de; süblimasyon da bir yanıyla narsisistik bir süreçtir, psikotik regresyon da; insan iliĢkilerinden kaçan Ģizoid de narsisistiktir, yalnızlığa tahammül edemeyen sosyallik düĢkünü biri de; heteroseksüel “çapkın” bir erkek de narsisistik olarak değerlendirilir, eĢcinsel bir erkek de; “dünyevî” heveslerinden geçip “öbür dünya”ya yatırım yapmıĢ bir sofu da narsisistiktir, dünya zevklerine kendini kaptırmıĢ bir hedonist de; her koĢulda özgürlüğüne titizlenen bireyci de narsisistik sayılır, nesneyle kaynaĢma peĢinde koĢan bir hayat tedirgini de ve dahası hayata tutunmak için uygarlık inĢa eden tüm bir insan soyu da narsisistik bir uğraĢ içinde görünür. Devamını oku…
Uzm. Psk. Hakan KIZILTAN