Kategori arşivi: Kavramlar&Semboller

Psikomitolojide Temel Kavramlar

MASALLAR, mitler, destanlar, halk öyküleri, bilincin bilinçdışı ile karşılıklı etkileşim içinde yapılandırdığı ortak (kolektif) ürünlerdir; binyıllar boyunca yaşanagelmiş, sınanmış zihin modellerini, iç ve dış gerçeklikle bağlantı içinde sahnelerler. ‘Mit’in Yunanca sözlük anlamı ‘öykü’dür. Mitolojiyi burada tüm bu ortak ürünleri kapsar şekilde, sosyal bilimlerdeki özgün tanımından farklı bir yelpaze içinde, en geniş sözcük anlamıyla ele alıyorum: İç ve dış gerçeklik arasında bağlantının, yansıtma, yansıtmalı özdeşim, içe-atma gibi psikodinamik yöntemlerle sağlandığı metaforik öykülerin alanı olarak. Devamını oku…

Yedi Uyurlar Mağarası

Yedi genç, dönemin baskıcı iktidarından kaçarak mağaraya sığınır ve yüzyıllarca uyuduktan sonra uyanırlar. Bu olayın geçtiği yerler Anadoluda Efes başta olmak üzere, Tarsus, Maraşta, ayrıca Kurtuba, Filistin, Azerbaycan olarak da söylenmektedir. Kuranı Kerim’de 18. sure olan Mağara suresi de adını bu olaydan almış; mucizevi sırlarla çevrili, aklın ermeyeceği bazı olaylar arasında anlatılmıştır.
Genel kabul gören şekliyle, Efes’te yaşanan olay şöyledir: Zorba hükümdar Decius İsa’ya
inanları öldürürken ondan kaçarak bir mağaraya sığınan ve mağarada 309 yıl uyuduktan
sonra uyanan 7 genç kapılarına köpekleri kıtmiri bekçi dikmişler. Decius’un polisleri gelip
mağaranın önünü kayalarla örtmüşler. Yüzyıll ar sonra incir ağaçlarının altında keçilerini
otlatan bir çoban mağaranın önündeki kayanın biraz kaydığını görmüş, vargücüyle yaslanmış kayaya, onu biraz oynatmış, derken mağaranın içine bir güneş ışını sızmış.
Kıtmir uyanmış havlamış. Yedi uyurlar da uyan mışlar bakmışlar ki yiyecek bir şey yok. Devamını oku…

Narsisizm

Narsisizm kişinin kendisini aşırı beğenmesi, kendisine hayranlık duyması hatta uç bir yaklaşımla kişinin kendisine âşık olması olarak tanımlanır. Narsizm olarak yanlış kullanımı yaygındır. Narsisizm’in kökeni Yunan mitolojisine dayanır, efsaneye göre dünya üzerinde birçok tanrı bulunmaktaydı. Bunlar çeşitli doğa olaylarından ya da canlı cansız varlıkların kontrolünden, davranışlarından sorumluydular. İnanışa göre bu tanrılar insan şeklindeydi ve insanlarla ilişki içine de girerlerdi. Kendine âşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakan ve çok güzel bir peri kızı olan Ekho, bir gün avlanan bir avcı görür. Narkissos adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Devamını oku…
Prof. Dr. Faik ÇELİK

 

Narkisos Mitolojisi

Narsisizm kavramının kökeni dokunaklı bir mitolojiye dayanır. Mitolojiyi adeta bir vaka hikâyesi gibi okuyalım; zira narsisistik bozukluğun çağdaş kavramsallaştırmasında yeralan öğelerin birçoğuna mitolojide rastgelmek ilginçtir. Hikâyemiz hem erkek hem de dişi olarak yaşamış yegâne kişi olan Tiresias ile başlıyor. Zeus ve Hera, cinsel eylemden kadının mı yoksa erkeğin mi daha çok zevk aldığına dair yaptıkları tartışmada birbirini ikna edemeyince bunu bilebilecek tek kişi olan Tiresias’ın hakemliğine başvururlar. Tiresias’ın tercihi kadınlardan yana olur. (Ancak, mitin bazı versiyonlarında Tiresias diplomatik biçimde, kadınların zevki on kat daha şiddetli hissettiklerini, erkeklerin ise on kat daha sık
yaşadıklarını belirtir.) Bu yanıt üzerine son derece öfkelenen Zeus Tiresias’ı kör eder; ancak Hera, bu cezayı telâfi etmek için Tiresias’ın gönülgözünü açar ve ona kehanet becerisi bahşeder. Devamını oku…
Uzm. Psikolog Hakan KIZILTAN

Uroboros

Bu sembolün kökeni Gnostik’lere kadar gider. Bir yuvarlak bü tünlük ve devamlılık oluşturacak biçimde kendi kuyruğunu ısıran ejderha ya da yılan şeklinde resimlenir. Yaşamın ve zamanın sürekliliğini temsil eder. I.Ö. 2. yüzyıla ait Codex Marcianus’ta ‘herşey olan birlik’olarak tanımlanır. Yerin ve göğün, doğanın ve tinin henüz ayrışmadığı, bilinç öncesi döneme ait, herşeyin için de yüzdüğü; hem boğucu hem doğurgan olan kaotik bütünlüktür. DEVAMI…

Su

Bilinçsiz’i/Bilinçdışı’nı da kapsayacak şekilde, ‘su’yun dişilözelliği ve annenin temel sıfatlarını taşıması, birincil süreç düşünce sinin çok bilinen bir anlatım şeklidir. Yaşam sudan çıkar; bu saptama bilinçdışı sembolizm için olduğu kadar, bireyoluş ve soyoluş için de geçerlidir. İnsanın da çıktığı yer, Miletoslu bilge Thales’in (İ.Ö. 640546) her şeyin özü olarak kabul ettiği, “bütün varlıkları doğuran” su dur. Hemen bütün yaratılış mitleri, evreni ve yaşamı suda başlatır. DEVAMI…

Sayı

Üç, iki’nin aşılması, yeni bir öğenin eklenmesidir. İki ise her açı dan, bir’in, tek olanın bölünmesiyle  ortaya  çıkan  bir  kutupluluğun sembolüdür.  Bu  kutuplar  iyi kötü/kadın-erkek/yaşam ölüm karşıtlıklarım içerebilir….

İki’ye eklenen üçüncü öğe ile ilk iki öğeden farklı bir oluşuma geçilir. İkili zıtlıklar arasındaki çelişki ve çatışma çözülmüş olur. ‘Tez’ ve ‘antitez’ arasındaki gerilimden bir ‘sentez’ üretilmiştir. Üç, “önceki ikiliği geçersiz kılmayan fakat daha çok onu alt eden bir bütünleşmeye” götürür (Schimmel 1997). Üç, ikiye yeni bir öğenin eklenmesi, bir doğumdur; anne baba  ikilisinden  çıkan  çocuktur. DEVAMI…

Kuş

Eski Ahit’te ak güvercin, inançsızlara ölüm getiren Büyük Tu- fan’ın sona erişini, inananlara müjdeleyen kuştur. Yani yeryüzünde -inananlar için- yeni bir yaşam olasılığı başladığının duyurucusu- dur. Güvercin aynı zamanda tinselliğin, ruhun, göğe yakınlığın da sembolüdür. Özellikle saflığın, temizliğin göstergesi olan beyaz güvercine, hemen tüm kültürlerde yumuşak, barışçı, aynı zamanda da ürkek bir karakter biçilir. Doğan içinse tamamiyle zıt özellikler söz konusudur. DEVAMI…

Köprü

Köprü’ herhangi bir engelle (genellikle su veya yarık) birbirinden ayrılmış iki alan arasında bağlantıyı sağlar. Köprünün varlık nedeni olan engel, ‘negatif’ bir engeldir, yani iki oluş arasında, olmayan’ın hareketin devamlılığını olanaksız kılmasıdır. ‘Olmayan’, köprü ile aşılır. DEVAMI…

Dağ

Ötüken’in, Fujiyama’nın, Miva’nın, Sina dağının, Ağrı’nın, Olimpos’ un, Arafat’ın, Himalayalar’ın, Altaylar’ın kutsallığı, yeryüzüne oturmuş, göğe yükselen masif/muhteşem kitleler oluşlarındadır: Kutsal dağ -burada yer ve gök birleşir- dünyanın merkezindedir… Hint inancına göre Meru dağı dünyanın merkezindedir ve onun üstünde kutup yıldızı bulunmaktadır. Ural-Altay halklarına göre de böyle bir merkezdeki dağ, Sumeru dağı vardır ve bu da kutup yıldızıyla sabitlenmiştir. İran inançlarına göre kutsal Haraberazaiti Dağı (El-burz) dünyanın merkezindedir ve gök ile bağlantılıdır…DEVAMI…