Histerik Bilinç

Daha çok psikiyatr olarak tanıdığımız Tura’nın bir doğa olayı olarak insan bilincinin nasıl mümkün olduğu sorusunu, bilinçdışının gizemlerinden daha heyecan verici bulduğunu görüyoruz bu kitabında. Bilinç araştırmaları alanına Türkçeden yapılan son derece özgün bir katkı olan Histerik Bilinç‘in temel sorusu şu: Hepimiz atomlardan oluşmuş maddi cisimler olduğumuz halde neden bir iç dünyamız, iç yaşantılarımız, bir “fenomenal bilincimiz” var? Neden “içi karanlık” biyolojik otomatlar değiliz? Buna bağlı olarak başka sorular geliyor: Duygular, düşünceler, hatta algılar gibi bilinç fenomenleri beynin fiziko-kimyasal esaslara dayalı nöral faaliyetlerini etkiliyor olabilir mi? Bilinç fiziksel etkiler yaratır mı? Yani bilinç, maddenin nasıl bir organizasyonundan kaynaklanır? “Özgür irade” diye bir şey var mı?

Bu sorulara nihai cevaplar bulmak yerine, onları bilimsel olarak düşünüp tartışılabilir sorunsallara dönüştürmeyi amaçlayan kitapta, histerinin bilincin gizemine giden yolun anahtarı olabileceği sezgisinden yola çıkılıyor. Tura, çeşitli vaka hikâyeleriyle örneklenen histeriden hareketle şu sorunun izi sürüyor: “Beyin fenomenal bir yaşantısı olmadan da bir anlamda örtük olarak görebiliyor ve bir yanıt davranışı oluşturabiliyorsa, biyolojik işlevsellik açısından fenomenal bilince ne gerek var?”

Psikiyatriden fizyolojiye, nörolojiden kuantum fiziğine uzanan geniş bir alanda düşünme cesaretini gösteren bu “deneysel felsefe” kitabındaki tecessüs ve heyecanın okurlarına da bulaşacağını düşünüyoruz.  Kitap hakkında detaylı bilgi için tıklayınız…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir